3 yaşındaki çocuğun sık kaka yapması

Gündüzuyku ihtiyacı 3 yaş civarı azalarak son bulur. Sabah uykuları ise 1 - 2 yaştan sonra devam etmez. Yaş büyüdükçe vücudun uyku ihtiyacı azalır ve ergenlik döneminde erişkine yakın uyku saatleri (8 - 10 saat) yerleşmiş olur. Çocuk ve ergenlerde görülen uyku bozukluklarının altında yatan birçok farklı sebep olabilir. Kendibağımsızlığını ve becerilerini kanıtlamak isteyen iki yaş çocuğu artık her şeyi ebeveynlerinin desteği olmadan kendi başına yapmak istemekte ve bu konuda yapılacak herhangi bir desteği reddetmektedir. Bu durum daha önceleri çocuklarına her alanda yardım etmiş olan ebeveynleri şaşırtmaktadır. ÇocuklardaKabızlık. Kabızlığı dışkılama sıklığında azalma, sert ve/veya ağırlı dışkılama olarak tanımlarız. Çocuklarda kabızlık genellikle fonksiyoneldir. Yani altında herhangi bir hastalık yatmaz. Çocuğunuzun haftada 3’den az, sert, kuru, ağrılı ve zorlanarak kaka yapması kabızlık belirtileridir. Bunların KonyaPsikolog – Psikolojik Danışma / Kişisel Gelişim Merkezi – Klinik Psikolog Hakan Tokgöz. Almış olduğu eğitimler ve katılmış olduğum bilimsel çalışmalar için hakkımızda bölümüne bakabilirsiniz. Sitemde eğitimini almış olduğum çocuk, ergen ve yetişkinler için EMDR Terapisi ve Hipnoz Terapisi yazıları Çocukdoktorlarına en sık sorulan 10 önemli soru 07.12.2017 15:04 | Son Güncelleme: 08.12.2017 09:42 TAKİP ET Anne baba adayları için gebelik Site De Rencontre Serieux Dans Le Monde. İçeriklerAy Ay Bebeğin Kakası Nasıl Olmalı?Yeni Doğan Kakası yeni doğan bebek kaka sıklığı ve sürekli kaka yapmasıBebek Günde Kaç Kez Kaka Yapar?Bebek Kaka RenkleriBebeklerde Beyaz KakaBebeklerde Sulu/Sıvı Kakaİshal Bebek KakasıSarılık Olan Bebeğin Kakası Ne Renk OlurBebek Kakasında KanAnne Sütü Alan Bebek Kakası Bebek Kakası Bebek kakasının rengi bebeğin yaşına, yediklerine ve sağlık durumuna göre değişiklik gösterebilir. Ay Ay Bebeğin Kakası Nasıl Olmalı? 1,5-6 aylık bebekte emilim ve sindirim artar, bu da kaka sıklığında biraz azalma, renkte biraz koyulaşmaya sebep olur. Anne sütü alan bebek de kıvamın su oranı biraz azalmıştır, renk yine sarımsı ancak biraz daha kahve rengine dönük, bronzdur, hardal çekirdeği gibi dışkının içerisinde küçük taneler bulunması normaldir. Koku biraz kötüleşir. Formül mama kullananda kaka rengi açık kahveye dönük, yeşilimsidir. Koku eskisine nazaran biraz daha keskin ve rahatsız edicidir. 6-12 aylık bebekte kaka rengi bebeğinize verdiğiniz besine göre değişiklik gösterir, daha yoğundur ve çok koku yapar. 1-3 yaş arası bebekler de kaka kıvamı biraz daha sertleşir ve yetişkinlerinkine benzer ve oldukça kötü kokar. Yeni Doğan Kakası yeni doğan bebek kaka sıklığı ve sürekli kaka yapması 1-6 haftalık bebeğin bağırsaklardaki emilim yeteri kadar iyi değildir. Bu nedenle dışkı genelde sıvı kıvamlıdır. Anne sütü alanlarda 8-10 defaya kadar çıkabilir kıvamı sıvıdır, formül mama alan bebekle günde 3-4 kez kaka yapar, yoğunluğu ve rengi ve kokusu daha fazladır. Bebek Günde Kaç Kez Kaka Yapar? Bebeğin 8 günde 1 kaka yapması da 1 günde 10 kez kaka yapması da normaldir. Dikkat edilmesi gereken kaka sıklığından ziyade bebeğinin genel durumudur. Bebek büyüdükçe bu miktar azalır. Özellikle ek gıdaya geçiş döneminde günde bir veya 2 günde bire döner. Anne sütü ile beslenen bebek haftada bir kaka yapıyorsa, ama bu kaka son derece yumuşak ve yaparken bebeğini zorlamıyor kabızlıktan bahsedemeyiz. 1,5-6 aylık bebekte anne sütü alıyor ise kaka sıklığı yine 3-4’tür, formül mama kullananda kaka sıklığı yine 2-4’tür. 6-12 aylık bebekte kaka günde 1- 3 defa yapsalar da bazen 2 günde bir yaptıkları da görülür. 1-3 yaş arası bebekler de günlük kaka sayısı 1-3 civarında olabilirken bazen günde 1, hatta 2 günde 1 de olabilir. Bebek Kaka Renkleri Bebeğin ilk kakası yeşile çalan siyah renktedir ve bunun adı mekonyum’dur, bebek bunu 24 saatte atar. Sonra koyu yeşile çalan sarı renkte geçici dışkı başlar ve 3-4 gün sürer, doğum sırasında yutulan kandan dolayı bu kaka sümüklü ve kanlı olabilir. Anne sütü alan bebek kakası altın sarısı veya hardal renginde olur. Mama alan bebek kakası rengi açık sarıdan sarımsı kahverengine, açık kahverengine ve kahverengimsi yeşile farklılık gösterebilir. Demirle güçlendirilmiş bir formül mama ile besleneb veya demir ilacı kullanan bebekte; dışkı rengi yeşil, yeşilimsi, koyu kahverengi veya siyah olabilir. Bağırsak ve mikrobik iltihapları, bazı gıdalara karşı hassasiyet, diş çıkarma nedeniyle aşırı miktarda tükürük üretimi, yeşil kakaya neden olabilir. Bebeklerde Beyaz Kaka Bebeklerde gri -beyaz kaka da görülebiliyor. Bu durum bebekte safra kesesi veya karaciğer hastalıkları ve sindirim sorunları olabileceğini gösterir Bebeklerde Sulu/Sıvı Kaka Bebekte günde 8-10 defa cıvık, suluk kaka varsa ve bu duruma eşlik eden ateş, kusma, gaz , pişik gibi durumlar varsa o zaman barsak enfeksiyonuna bağlı ishal olmuş demektir. İshal Bebek Kakası Kakanın sulu-cıvık, normalden farklı renkte, sık sık ve bol olmasıdır. Kaka sayısı 10-12 üzerine çıktı ise, kırmızı-köpüklü-sümüklü olmaya başladı ise, bebeğin emmesi azaldı ise , gazı oldu ise, huzursuzlandı ve cildi kuru ise bu ishaldir ve en çok bebeklik döneminde ishal nedeni rota virüstür. Sarılık Olan Bebeğin Kakası Ne Renk Olur Sarılıklı bebeklerin kakaları gününe göre uygun kaka rengi olur. Ancak ciddi sarılık durumlarından biri olan kolestatik sarılık da kaka rengi beyaz olur. Bebek Kakasında Kan Kanlı bebek kakası genelde gıda alerjilerinin göstergesidir hem kan hem de mukus varsa, bu durum genelde viral, mikrobik ya da bakteriyel kaynaklıdır, anüsünde çatlaklar kakada kan görülmesine neden olabilir. Anne Sütü Alan Bebek Kakası Anne sütü alan bebeğin kakası altın sarısı veya hardal rengidir. Bazen sulu ve gevşek bazen de partiküllü olabilir. Kabızlık sorunu, çocuklarda gittikçe daha sık görülmeye başlayan bir rahatsızlık. Çocuğun günlük yaşantısını başta ciddi bir şekilde etkilememesine rağmen; ilerleyen süreçte kendini rahatsız hissetmesine ve bunu dışa vurmasına sebep oluyor. Bu dönemde anne ve babanın kabız olan çocuğa yaklaşımı ise çok önemli. Doğru bilgi birikimine sahip olan aileler, çocuğun sağlığı açısından daha dikkatli adımlar atabiliyorlar. Kabızlık, sindirim sisteminin yavaşlamasına bağlı olarak dışkılamanın azalması ve ağrılı bir şekle dönüşmesi olarak tanımlanabilir. Dışkı sayısı her yaştaki çocuğa göre farklılık gösterdiği için kabızlığı tarif ederken günlük dışkılama sayısı olarak kesin bir sayı vermek doğru değildir. Bir çocuk için normal kabul edilen diğer çocuk için normal olmayabilir. Örneğin; 2 yaşındaki bir çocuk 2 günde bir ama yumuşak dışkı yapıyorsa bu durum normaldir. Aynı yaştaki bir diğer çocuk her gün 1 kez yapıyor; ama dışkı sert ve ağrılı ise bu kabızlık olarak kabul edilir. Bağırsak alışkanlığı normal dediğimiz bir çocukta dışkı sayısı kaç günde bir olursa olsun o esnada ağrı duyulmaması gerekir. Bebekler 1-2 aylıkken günde 5-6 kez dışkı yapabilirken, 1 yaş sonrası bu sayı günde 1-2 olabilir. Daha büyük çocuklarda 2 günde bir kez dışkılama bile normal kabul edilebilir. Mama ile beslenen bebeklerde kabızlık riski daha fazladır Anne sütü ile beslenen yenidoğan bebeklerde kabızlık çok nadir görülür; ancak mama ile beslenen bebeklerde kabızlık riski daha fazladır. Eğer anne sütü alan bir bebekte kabızlık gözleniyorsa; annenin diyetini düzenlenmesi ve yine annenin kabızlık yapıcı besinlerden patates, pilav, makarna, muz gibi uzak durması gibi küçük önlemler alınabilir. Küçük bebeklerde kabızlık olmaksızın aşırı ıkınma ve bu esnada kızarma olabilir. Bebeklerin kaka yaparken yüzünün kızarması ve ıkınmasını anneler yanlışlıkla kabızlık olarak yorumlayabilirler. Bu durumda eğer; bebeğinizin yaptığı dışkı kıvamı yumuşaksa ve en az günde 1 kez dışkılıyorsa bu durum normal kabul edilebilir. Bebeğim neden kabız oldu? Kabızlık bir hastalık değil belirtidir. Birçok hastalık, ilaç ya da bazı durumlar kabızlığa sebep olur. Kabızlığın en sık görülen nedeni düzensiz beslenme alışkanlıkları sonucu gelişen kabızlık ve çözüm olarak da kabızlık ilaçlarının uygunsuz kullanılmasıdır. Bunun için öncelikle kabızlığın sebebinin bulunması tedavinin başarısı açısından önemlidir. Kabızlığın nedenlerini şöyle sıralayabiliriz • Psikososyal Nedenler Fonksiyonel- İdiopatik Kabızlık Dışkılama esnasında duyulan ağrıya bağlı istemli olarak dışkı tutma ve bunu alışkanlık haline getirmek. • Beslenme Hataları Yetersiz beslenme, günde 500 ml'den fazla inek sütü tüketme, sebze ve meyve gibi lifli gıdalardan yeteri kadar tüketmeme, ek besinlere geçişte yapılan hatalar. • Sindirim sisteminin yapısal sorunları Makatta yırtık anal fissür, apse, anüsün doğuştan öne doğru yerleşimli olması vb... • İlaç Etkileri Antidepresan ilaçlar, anti kolinerjik ilaçların kullanımı. • Endokrin sorunlar Hipotiroid Tiroid hormonunun yetersiz oluşu ve hipokalsemi gibi hormonlarla ilgili problemlerdir. Çocuğunuzu "Tuvalete gitmezsem ağrım da olmaz" düşüncesinden vazgeçirin Kabızlığa ilişkin tüm bu nedenler arasında en sık fonksiyonel kabızlığa rastlanır. Bu tip kabızlık aslında altta yatan hiçbir tıbbi problem olmadan kabız olan çocuklarda değişik psikososyal nedenlere bağlı gelişir. Bebeklerin 3-4 aylık olmasıyla normal olarak dışkı sayıları azalır. Bu dönemde eskiye göre sertleşen dışkı kalın bağırsağın son kısmında zorlanmalara ve küçük çatlaklara neden olur. Bebek, dışkılama esnasında ağrı duyar ve bu ağrı nedeniyle dışkılama hissi olduğunda otomatik olarak makat kaslarını kasar ve ağrı hissini en aza indirmeye çalışır. Tutulan dışkı giderek daha çok sertleşir ve bir "kısır döngü" ortaya çıkar. Çocukta "tuvaletimi yapmazsam ağrım da olmayacak" düşüncesi yerleşeceğinden bu şekilde dışkısını 8-10 gün tutan çocuklar da olabilir. Tuvalet eğitimini erken başlatmak kabızlığa yol açabilir Tuvalet eğitimi verilmeye başlandığı 2 yaş döneminde kabızlık sık görülür. Bu dönemde çocuklar hiçbir zaman zorlanmamalıdır. Bezi yeni çıkan bir çocuk istemli olarak dışkısını gereğinden uzun tutabilir ve bu durum dışkının sertleşmesine ve ağrılı dışkı yapmasına neden olabilir. Ağrı ve korku kısır döngüsü bir kez başladığında bu durumu normale çevirmek için çocuğa ağrıyı unutturmak gereklidir. Tuvalet eğitimi esnasında çocuğa dışkısıyla ilgili olumsuz yorumlarda bulunmak doğru değildir. Dışkısı 2 yaşındaki bir çocuk için çok değerlidir; çünkü onu vücudunun bir parçası gibi algılar. Dışkısını tuvalete yapınca sanki parmağı kopmuş gibi hissedebilir; bu nedenle bezi çıkartılınca kabız olan çocuk tekrar bezine kavuşursa normal dışkı düzenine dönebilir. Tuvalet eğitimi zamanından erken başlanırsa bu tip sorunlar daha sık görülür. Tuvalet eğitimi için normal olan 24. aydır. 3 ay öncesi veya 3 ay sonrası da normal sınırlarda kabul edilir. Her çocuk için farklı olan bu eğitim dönemi; eğer çocuk hazırsa 10-15 gün içinde tuvalet eğitimi tamamlanır. Tuvalet eğitiminden 15 gün içinde yanıt alınamıyorsa çocuk zorlanmamalı, konu kapatılmalı, en az 1 ay yanında bu konuda konuşulmamalıdır. Anaokuluna ve ya ilkokula yeni başlayan çocuklarda da ev dışı bir tuvalete gitmeyi reddettikleri için kabızlık gelişebilir. Öğretmenlerin bu konuda çocukları sık sık teşvik etmeleri önemlidir. Belirli bir noktadan sonra diyet ile çözüm yetersiz kalır Tekrarlayan dışkı tutulmaları sonucu makatta içten genişlemeler olur ve dışkının çapı, hacmi büyür. Erken dönemde çapı büyük olmasına rağmen kendiliğinden çıkartılabilen dışkı; kronik dönemde artık taşlaşarak makatta büyük bir tıkaç oluşturur ve tedavisiz düzelmez. Makatta duyarlılık kaybı oluşunca giderek normal dışkılama alışkanlığı tamamen kaybolur. Beslenmede hiçbir yanlış yapılmasa bile bu noktadan sonra diyetle sorunu çözmek imkânsız hale gelir. Bazı çocuklarda bu makattaki taşlaşmış dışkı boşaltılmadığı için, yeni gelen dışkı istemsiz bir şekilde altına kaçırma şeklinde dışarı çıkar. Büyük çocuklarda bu şekilde dışkı kaçırmalar ciddi psikolojik travmalar yaratabilir. Çocuklarda tuvalet eğitiminde yapılan hatalar, verilen cezalar, kültürel ve sosyal faktörler bu tip kabızlığın oluşmasına zemin hazırlayabilir. Bu tip fonksiyonel kabızlığı olan çocukların anne veya babasında da benzer sorunlar olabilir, kabızlıkta genetik yatkınlık söz konusudur. Aşırı inek sütü tüketimi beraberinde kabızlığı getirebilir Kronik kabızlığı olan çocuklarda ise iştah genellikle azdır; karın ağrıları görülebilir. Sindirim sistemi yavaşladığı için mide boşalma süresi gecikmiştir ve tekrarlayan kusmalar devamında olabilir. Kabızlık çok uzun sürdüğünde ise idrar yolu enfeksiyonlarına risk yaratan bir durum ile karşı karşıya kalınabilir. Ek gıdaya yeni başlama dönemleri veya anne sütünün kesilme dönemleri de kabızlık gelişimi için risklidir. 1 yaşından sonra inek sütünün başlandığı dönemde çok miktarda inek sütü tüketilirse kabızlık oluşabilir. Günlük 500 ml'den fazla inek sütü kullanmak doğru değildir. Bu önerileri dikkate alın! Bağırsak hareketlerinin yeniden düzenlenerek bağırsağın boşaltım görevini daha sağlıklı yerine getirmesi ve çocuğunuzun eski sağlık ve neşesine tekrar kavuşması için kabızlık sürecinde ait tedavi adımlarını söyle sıralayabiliriz. • Kronik kabızlığı olan çocuklarda öncelikle sertleşmiş dışkı içeren kalın bağırsakların boşaltılması gerekir. Bu amaçla fitil veya lavmanlar kullanılır. Sadece makat bölgesine lokal etki gösteren bu ilaçların sistemik yan etkileri yoktur. Hekim önerisiyle rahatlıkla kullanılabilir. • Kalın bağırsaklar boşaltıldıktan sonra normal kıvamda dışkının sağlanabilmesi için ağızdan laksatif şuruplar dışkı yumuşatıcı ilaçlar, şurup verilmelidir. Her gün ve yumuşak kıvamda dışkı sağlayabilmek için bu tip ilaçların kullanımı gereklidir; çünkü kronik kabızlıkta gelinen noktada diyetle sorunu çözmek imkânsızdır. Burada en önemli nokta çocuktaki acıyı ve korkuyu unutturana kadar tedavinin sürdürülmesidir. Dışkı yumuşatıcı şuruplar alışkanlık yapmaz ya da etkisi zamanla azalmaz. Şu ana kadarki tıbbi verilere bakıldığında bu şurupların, uzun süreli kullanımlar da bile belirgin ve şiddetli yan etkileri olduğu görülmemiştir. • Küçük çocukların yaşadıkları acıyı unutabilmeleri uzun zaman alabilir. Tedaviyi 6 aydan önce kesmemek bazı vakalarda 12 aya kadar uzatmak gerekebilir. 5 yaşından büyük çocuklarda 2-3 aylık tedaviler yeterli olabilir. • Dışkılama esnasında ağrıyı ortadan kaldıracak bölgesel etkili olan ağrı kesiciler ve oturma banyoları da geçici bir rahatlık sağlar; ama ağrıyı yok edecek en önemli şey dışkının yumuşak kıvamda olmasıdır. Bu kıvamı sağlayacak en etkili ilaçlar dışkı yumuşatıcı şuruplardır. • Kabızlık tedavisinde psikolojik yaklaşım önemlidir. Lavmanlar ve ilaç uygulamaları için mutlaka çocukla işbirliği kurulmalı asla zor kullanılmamalıdır. Zorla uygulanan lavman ve benzeri ilaçlar çocuktaki korkuyu arttırarak kabızlığın daha da kötüye gitmesine neden olabilir. • Tuvalet eğitimi kazanmış çocukları günde 2 kez, sabah ve akşam yemekleri sonrasında 10- 15 dakika tuvalete oturtmak, mide bağırsak refleksindengastrokolik refleks yararlanılacağı için faydalıdır. Mide bağırsak refleksi, mideye herhangi bir gıda gittikten sonra tüm sindirim sisteminin çalışmasıdır. Çoğu insan bu refleks sayesinde yemek sonraları rahatlıkla tuvaletini yapabilir. Yemekten sonra tuvalete gitme alışkanlığını kabız çocuklara öğretebilirsek tedavide önemli bir aşama geçilmiş olur. Kabızlığın önüne geçebilmek için gerekli besinler Bağırsak hareketlerinin yeniden düzenlenmesi için çocukların patates, muz, pilav, makarna, beyaz ekmek, inek sütü, çay gibi besinleri az tüketmesi gerekmektedir. Kabız olan çocukların bu süreç içinde bol sıvı alıp tüm lifli sebze ve meyvelerikayısı, armut, incir, kabak, brokoli vb., zeytinyağını, tam tahıllı veya kepekli ekmekleri, mısır ve mısır unu içeren besinleri tüketmesi de sindirim sisteminin düzelmesine, görevini eskisi gibi yerine getirmesine yardımcı olacaktır. Haberler Çocuklar neden kaka yapmaktan korkar? Canlıların yemek yemek, su içmek, uyumak için en temel ihtiyaçlarından biri olan dışkılama ihtiyacı nasıl oluyor da bu denli zorlu, acılı, ağrılı ve psikolojik olarak stresli bir şeye dönüşebiliyor? Altında bir sorun olmadığı sürece insanı rahatlatan bir eylem olan kaka yapma çocuklar dünyasında karmaşık bir sürece sahip. Bu karmaşık sürecin detaylarını bilmeyen yada olaya çocuklar gözünden bakamayan biz yetişkinlerin yanlış adımları da süreci daha da zorlu hale getirebiliyor. Bu nedenle çocukların kaka yapmaktan korkmasının altında yatan asıl nedeni bulmaya odaklanarak işe başlamak en iyisi. Ne oldu da çocuğunuz bezine kakasını rahatça yaparken birden kaka yapmaktan korkar hale geldi? Çocuğunuzun kakasını tutmasına neden olan süreçleri şöyle bir akıldan geçirmekte fayda var. Ama tüm bunlardan önce çocuğu kaka yapmaktan korkan ebeveynlerin yapması gereken ilk şey sakin kalmak. Çocuklarla yaşanan her hangi bir sorunda anne ve babaların veya bakımdan sorumlu üçüncü kişilerin mutlaka sakin, olumlu ve çocuğu anlayan, destekleyen bir ruh halinde olması gerekir. Bu psikolojiden uzak bir yetişkinle çocuklarla yaşanan hiçbir sorun çözülemeyeceği gibi kaka sorunu da çözülemez. Çünkü çocuklar ancak onlara bakan yetişkinler sakinse kendilerini güvende hissederler aksi halde biz 1 birim stresliyseniz onlar en az 10 katı stres yaşarlar. Bunu akılda tutalım. Gelelim çocuklar neden kaka yapmaktan korkar? Bu sorunun tek bir yanıtı yok. Dolayısıyla tek bir çözüm yolu da. Ancak çocukların kaka yapmaktan korkması ve kakalarını tutmasının en yaygın nedeni kabızlık’tır. Kakanın katılaşması çocukların onu rahatlıkla dışarı atmalarını zorlaştırır. Sertleşen kakayı itmek çocuklar için hem zorlu, hem yorucu hem de can acıtıcıdır. Küçük çatlaklara hatta kanamalara neden olabilir. Bu durumu yaşayan çocuk her kakada canını yanacağını bilir ve kaka yapmayı denemek yerine tutmayı tercih eder. Kaka tutma bir süre devam ettiğinde kabızlığın boyutu artar ve çocuklar için daha dayanılmaz ve acı verici bir hal alır. Öte yandan, kabızlık çocukların beslenme düzenlerini de bozar. Yemek yeme eylemi bağırsak hareketlerini arttırdığından çocuklar her yemekten sonra yeniden tuvalete gitme ihtiyacı hisseder ve bunu bastırmaya çalışır. Bu çocukların kaka yapmamak için daha az besin tüketmesine, daha katı yiyecekler tercih etmelerine, bağırsaklarını hareketlendiren posalı yiyeceklerden, içeceklerden, meyvelerden uzaklaşmalarına neden olur. Bu yeme bozukluğu da kabızlığı tetikler ve daha şiddetli hale getirir. Eğer çocuğunuzun sorununun kabızlık olduğunu düşünüyorsanız mutlaka tıbbı destek almalısınız. Çocuklar için kullanılan güvenli şuruplar, kakanın sıkışması halinde kullanılabilecek güvenli fitil ve lağmanlar çocukları rahatlatabilir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken mutlaka çocuğun önce doktor kontrolünden geçmesi ve doktor önerisine uygun ilaç ve miktarları kullanması gerekir. Bir diğer önemli nokta da tedaviyle ilgili çocuğu bilgilendirmek önemli. Zira çocuklar için lağman, fitil gibi tedavi yöntemleri beden bütünlüklerini zorlayan psikolojik baskıları tetikleyebilir. Çocuğa kaka yapmasının canını yaktığını bunu anladığınızı ve ona yardımcı olabileceğinizi söyleyin. Kaka yaparken canının acımasını durdurmak için sana yardım edebilirim diyerek çocukları doktora gitmeden önce psikoloji olarak hazırlayın. Kabızlık gibi altında tıbbı bir sorun yatan kaka yapamama sorununun erken yaşta çözülmesi hem fiziki hem de psikolojik gelişim için önemli olduğunu unutmayalım. Tuvalet eğitimi sırasında yapılan yanlışlar Tuvalet eğitimi sırasında biz yetişkinlerin yaptığı bazı hatalar da kaka korkusunu siz farkına varmadan tetikleyebilir. Tuvalet eğitimi sırasında hepiniz daha sık karşılaştığımız çiş yapmaya ve çişi tutmaya odaklanırız. Çocuklar için tuvalet eğitimi demek ihtiyaçlarını kaslarını kullanarak tutmayı öğrenmek demektir. Biz çiş kaçmasın tut, çişini tutmalısın diye çocukları sürekli yönlendirirken, kakayı tutma detayını unutabiliyoruz. Çocuk tuvalet ihtiyacını tutmayı öğrenirken hem çişini hem de kakasını tutmayı öğrenir. Kakayı uzun süre tutmak için yukarı da bahsettiğim kabızlık sorununu beraberinde getirir ve işler karışır. Böyle bir durum yaşıyorsanız kabızlık kendini göstermeye başladıysa yukarıdaki önerileri hayata geçirin derim. Bir diğer korku da tuvalet eğitimi sırasında biz yetişkinlerin çocukların kafasında tuvaleti pis ve kötü bir yer olarak tanımlamamızdan kaynaklanır. Küçük yaşlardan itibaren çocukların klozete ve tuvaletteki alanlara hijyen gerekçesiyle dokunmasını engelleriz. Sonra bir gün gelir ve korkutulan, yasaklanan o klozete çocukların oturmasını bekleriz. Ancak çocukların böyle bir deneyimi yoktur ve öğrendikleri şey o klozete dokunmamaktır. Hal böyle olunca çocuklar daha önceden deneyimledikleri hislerine göre hareket eder ve tuvaletten korkar, uzak durmak isterler. Çünkü bugüne kadar hakim olmalarına izin verilmemiş bir alandır orası. Ayrıca yükseklik, alttaki boşluk hissi vb. de çocukların korkularını arttırır. Bu durumda çocuklar kaka yapmayı reddeder, tutmayı tercih eder ve yine en başta yaşanan kabızlık soruna doğru sürüklenir. Kakayı tuttukça kabızlık artar. Bu tip bir sorun yaşıyorsanız öncelikle tuvalet alanlarını çocuklarınız için pis, kötü gibi tanımlamalardan kaçının. O alanlara istediklerinde girmeleri için onları serbest bırakın. İlle de hijyen kaygısı duyuyorsanız ellememeleri gereken aparatları uzaklaştırın tuvalet fırçası vb. günlük olarak abartıdan uzak temizlik yapın. Bu tip çocuklar için eğlenceli lazımlıklar alın. Lazımlıkları kendilerinin seçmesini sağlayın. Oturmaları için zorlamayın. İlle de tuvalette yapması için ısrar etmeyin. Lazımlığı çocuğun istediği yere koyun. Kaka yapmak korkusu geçtikten sonra tuvalete taşıma aşamasına geçin. Bu süreçte kabızlık baş gösterdiyse mutlaka önce o sorunu çözün. Dışarıda tuvalet yapamayan çocuklar Biz yetişkinlerin yarattığı tuvalet fobisinin bir diğer yolu da ev dışındaki ortamlarda tuvalet kullanımı sırasında takındığımız tavır. İster bir yakınımızın evi, ister bir AVM, ister okul olsun. Ev dışı ortamlarda tuvaletleri kullanmak konusunda çocuğunuzu kısıtlıyor yada aşırı korumacı bir tavır sergiliyorsanız bu da çocuklarda tuvaletin zarar verici bir şey olduğu sonucu çıkarmalarına neden olur. Bu tip durumlar erken yaşta kreş, anaokulu gibi ortamlara giren çocuklarda kakayı tutma eğilimini arttırır ve ardından kabızlık başlar. Kabızlık da yukarıda anlattığımız gibi bir çok sorunu beraberinde getirir. Ev dışı tuvaletler ile ilgili çocukların dikkatli olmaları gerektiğini öğretirken aşırı kontrolcü olmamayı tercih etmeliyiz ve kendi temizliklerini yapmalarını desteklemeliyiz. Tuvaleti kullandıktan sonra ellerini iyice yıkaması gerektiğini, gerekirse kendi kağıt ürünlerini kullanmasını öğrenebiliriz. Aşırı pis kokan ve kötü durumdaki tuvaletleri kullanmamalarını öğütleyebilir. Temiz durumdaki tuvaletlerin güvenli olduğunu anlatmalıyız ve gerekiyorsa buna kendimizi de ikna etmeliyiz. Klozetten, sifon sesinden korkan çocuklar Çocuklar klozetlerin yüksekliğinden, sifon sesinden vb uyaranlardan korkabilir. Korku stresi tetikleyecek boyutlara ulaşınca karın ağrısı, mide bulantısı gibi fiziki uyaranlar da beraberinde gelir ve çocuklar için kaka yapmak iki katı daha acılı bir hal alır. Üstelik bu korkular tuvalete gitmeden bile başlayabilir. Bu tip durumlarda eğlenceli lazımlıklar kullanmak ve çocukları tuvalet dışı bir alanda güvende hissetmelerini sağlamak faydalı olur. Israrcı olmamak ve sakin kalmak yine çok önemli. Kakayı vücutlarının bir parçası olarak düşünen ve bir uzvunu kaybediyormuş gibi korkan çocuklar da kaka yapmaktan kaçınır. Bu durumda çocuklara kaka yapmanın güvenli olduğunu hissettirmek önemli. Bez alışkanlığını değiştirmek zordur Çocuklar doğduklarından itibaren tuvalet alışkanlıkları kendiliğinden gerçekleşir ve tuvalet yapmak onları rahatlatır, zevk verir. Ancak bir gün gelir ki artık bu haz ve rahatlıktan vazgeçmelerini isteriz. Bu çocuk psikolojisi adına büyük ve zorlu bir adımdır. Çocuklar duydukları hazdan vazgeçmek istemezler. Doğaları gereği değişime direnirler. Bu süreci sakin ve normal karşılamak, çocukların biz yetişkinleri görerek sürece karşı heveslenmeyesiniz sağlamak en kolay yol olabilir. Bezden ayrılmanın bir günde olamayacağını bilmek ve süreci çocuğun yönetmesine izin vermek en sağlıklı yoldur. İstemiyorsa zorlamamak, arada özendirmek ve desteklemek faydalı olacaktır. Çocuklar tuvaletlerini tutmayı öğrendikçe bu kez de vücudu kontrol edebilme hazzı yaşarlar. Bu haz onları oynadıkları oyundan, izledikleri televizyondan kopmamayı da sağladıkça daha fazla tuvalet tutma eğilimi gösterirler. Bu durumda çocuklara tuvalete gitme oyunları kurabilir ve keyif almalarını sağlayabilirsiniz. Tuvaleti geldiğini fark ettiğinizde bir zil çalarak, tuvalet treni oyunu oynayarak vagonlar gibi dizilip şarkılar söyleyerek çocuğu tuvalete götürmeyi eğlenceli hale getirebilirsiniz. Bu sayede eğlenmeye devam edeceğini bildiğinden odağı değişecek ve tuvalete gitmeyi kabullenecektir. Stres unsurlarını ortadan kaldırın Bağırsaklarımız vücudumuzun duygusal beynidir. Bu nedenledir ki hislerimiz bağırsaklarımızı doğrudan etkiler. Heyecan, korku, mutluluk, kaygı, endişe, sevinç vb tüm duygular bağırsak sağlığımızı etkiler. Bu durum çocuklarımız için de geçerlidir. Evdeki her tür stres unsuru çocuğunuzun kaka tutmasına neden oluyor olabilir. Eşler arasındaki tartışmalar, şiddet, bir yakının kaybı, okul ve ev değişikliği, yeni bir kardeşin gelişi, anne ve babanın sağlık sorunları gibi çocuklar için aşırı kaygı yaratacak durumlardır ve doğrudan bağırsak hareketlerini etkiler. Bu durum çocuklar için ağrılı, bulantılı kaka yapma sürecini beraberinde getirebilir ve çocuk bu sayede kakasını tutma eğilimi gösterir. Bu nedenle öncelikle bu stres unsurlarının ortadan kaldırılması gerekir. Eğer çözümü zor bir süreçse mutlaka psikolog desteği almayı düşünmek faydalı olacaktır. Kaka yapmayınca ilgi gören çocuklar Kakasını tutma süreci çocuk üzerindeki ebeveyn ilgisini arttıran bir unsura dönüşebilir. Eğer çocuk kakasını yapamadığı için anne ve babasından ilgi görüyorsa bu ilginin devamı için kakasını tutmaya devam eder. Çektiği acı nedeniyle annesiyle tensel teması artan, babasıyla daha fazla vakit geçirir hale gelen çocuk kendisini daha değerli hisseder ve bu durumu kaybetmemek için tutma eğilimini attırır. Kaka yaptıktan sonra ilginin azalması daha uzun süre çocuğun kakasını tutmayı öğrenmesine neden olur. Böyle bir durum yaşıyorsanız çocuğunuzla geçirdiğiniz kaliteli zamanın süresini attırmanız, ona her durumda ilgi göstermeniz gerektiğini hatırlayın. Çocuklar anne baba ilgisini sürekli kılmak için hasta numarası yapabilir, kaka tutma da olduğu gibi hastalanmalarına neden olan süreçleri tetikleyebilir, yemek yememe eğilimi gibi davranışlar gösterebilirler. Bu durumda yapılacak en iyi şey çocuğa özel zamanlar yaratmak ve onların hayatlarında daha görünür olmaktır. Sözlerin değil oyunun gücünün kullanın Tüm bu süreçlerin içine sakinliği ve oyunu katmak en kolay yoldur. Çocuklar için oyun en iyi adapte olma yoludur. Çocukların hayatlarında değişim adımları atarken onlara sözlü uyaranlarla öğretmeye çalışmak yerine oyunun dilini kullanmak en iyisidir. Bu sayede güven hisleri artar ve adapte olma kabiliyetleri yükselir. Deniz Temur’u sosyal medyadan takip edebilir, sorularınıza yanıt bulabilirsiniz. MERHABA BENİM BEBEĞİM 12 AYLIK HER YEMEKTEN SONRA KAKA YAPIYOR. GÜNDE 3-4 KEZ YAPABİLİYOR. BUNUN ÜZERİNE HİÇ KİLO ALAMIYOR, KANSIZLIĞIDA BAŞLADI NE YAPMALIYIM, TEŞEKKÜRLER Bu soruya cevap verir misin? Anneler deneyimlerinden faydalanmak istiyor! CEVAP YAZ

3 yaşındaki çocuğun sık kaka yapması